15 EYLÜL DÜNYA LENFOMA FARKINDALIK GÜNÜ
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de “erken tanı ve tedavi hayat kurtarır” prensibinden hareketle her yıl 15 Eylül gününü hastalığa yönelik dikkat çekmek, bilgilendirmek ve hastalık ve tedavisine ilişkin güncel durumu gözden geçirmek üzere etkinlikler gerçekleştirilmektedir.
Lenfatik sistem vücudun önemli bir parçasıdır. Vücudun mikroplarla savaşan ağı lenf düğümleri, dalak, timüs bezi, kemik iliği ve diğer vücut bölümlerini içerir Lenfatik sistem kanserine lenfoma denir. İki ana lenfoma türü vardır;
· Hodgkin Lenfoma (olguların yaklaşık %25’ini oluşturur)
· Hodgkin Dışı Lenfoma (olguların yaklaşık %75’ini oluşturur)
Bir yıl içerisinde yaklaşık 7 bin kişiye lenfoma tanısı konulmuştur. Non-Hodgkin lenfomalar hem erkeklerde hem de kadınlar da ilk on kanser türü içinde yer almaktadır. Çocukluk çağı kanserlerinin ise %15’ini oluşturmakta ve ikinci sırada yer almaktadır.
Lenfoma Olasılığını Arttırabilen Risk Faktörleri
· Yaş ve genetik faktörler
· Bağışıklık sistemi zayıflığı
· Helikobakterpilori ile HIV gibi virüs ve enfeksiyonlar
· Radyasyon, bazı tarım ilaçları ve kimyasal türlerine maruz kalmaya neden olan çevresel koşullar
· İmplantlar
· Otoimmün koşullar
Lenfoma Belirtileri
En sık görülen belirtiler; boyun, koltuk altı ve kasık bölgelerindeki lenf bezelerinin ağrısız şişerek ele gelmesidir. Sebebi tam açıklanamayan ateş, kilo kaybı, gece terlemesi, halsizlik, ciltte kaşıntıdır. Bu şikayetler grip gibi başka hastalıkların seyrinde de görülebilir. Bu nedenle bu tür bulguları olan hastalarda lenfoma teşhisini ancak hekim koyabilir.
Lenfomanın tanısında en önemli basamaklar ayrıntılı öykü ve fizik muayenedir. Öykü ve muayenede şüpheli bulguların tespit edilmesi durumunda lenf nodu biyopsisi, kemik iliği biyopsisi, görüntüleme tetkikleri, kan sayımı, kan testleri, biyokimyasal incelemeler, görüntüleme testleri (MRI taraması, PET taraması, X-ışınları) gibi ek tanı metotlarına başvurulur.
Hastalığın türlerine göre farklı tedavi yöntemleri mevcuttur. Kemoterapi, radyoterapi gibi klasik tedavi metotlarına ek olarak uygun hastalarda biyolojik tedaviler (monoklonal antikorlar) kök hücre nakli gibi yöntemlere de başvurulabilmektedir. Biyopsi ve hastalığın durumunu tespit amaçları dışında, cerrahi lenfoma tedavisinde nadiren kullanılmaktadır.
Bu kapsamda;
Vücudunuzda olağan dışı değişiklikler hissettiğinizde, beklemeyin!
Alışılmadık ve süreklilik gösteren bulgularınız varsa hemen en yakın sağlık kuruluşuna başvurun!
Fark ettiğiniz bulgular her zaman kansere yönelik olmayabilir, ancak güvende olmak üzgün olmaktan iyidir!
Kanser ne kadar erken teşhis edilirse sonuç o kadar iyi olur!