1-31 EKİM MEME KANSERİ FARKINDALIK AYI
Meme kanseri ülkemizde ve dünyada kadınlarda en sık görülen ve aynı zamanda en sık ölüme neden olan kanser türüdür. 4 Şubat 2021’de Dünya Sağlık Örgütü, artık meme kanserinin tüm yeni tanı konulan kanserlerin %11.7’si olarak ilk sıraya yükseldiğini, akciğer kanserinin bunun ardından %11.4 ile ikinci sıklıkta, kalın bağırsak kanserinin %10 ile üçüncü, prostat kanserinin %7,3 ile dördüncü ve mide kanserinin %5,6 ile beşinci sıklıkta
görüldüğünü duyurmuştur.
Her yıl Ekim ayında düzenlenen “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” dünya çapında 2,3 milyon kadını etkileyen hastalığın taranmasını ve önlenmesini teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Ekim ayında tüm dünyada yürütülen farkındalık ve bilinçlendirme etkinliklerinde “Pembe Kurdele” teması kullanılmaktadır.
Bakanlığımızca yürütülen tarama programlarının etkisi ile meme kanseri erken teşhis edilebilmekte ve erken tanı oranında artış sağlanabilmektedir. Erken evrelerde tespit edilen meme kanserlerinin hem tedavileri daha başarılı olmakta hem de kişinin yaşam kalitesi önemli ölçüde artmaktadır
Meme kanseri tarama stratejilerinin yanı sıra korunma/önleme programları ve halkın konuya ilişkin bilinçlendirilmesi çalışmaları da etkili olarak yürütülmektedir.
Korunma
Sağlıklı beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktivite, sağlıklı kiloda olma, alkol kullanmama meme kanseri riskini azaltmaktadır. Özellikle emzirmenin meme kanserinden koruduğuna dair çok sayıda çalışma bulunduğu için tüm annelerin bebeklerini en az 2 yıl süreyle emzirmeleri önerilmektedir.
Meme kanserinde yaşam şekliyle ilişkili değiştirilebilecek risk faktörleri şöyledir:
Fazla kilolu ya da şişman (obez) olmak
Yeterli fiziksel aktivite yapmamak (hareketsiz bir yaşam sürmek)
Hiç doğum yapmamış ya da ilk doğumunu 30 yaşından sonra yapmış olmak.
Doğum kontrol hapı ve iğnesi kullanmak
Menopoz sonrası hormon tedavisi almak
Alkol kullanmak
Meme Kanserinin Belirtileri
Meme derisinde kaşıntı ve yanmayla belirgin yangısal durum (egzama, mayasıl)
Memede ya da meme ucunda ağrı, koltuk altında ve memede yumru (kitle),
Meme ucunda çekilmeler
Memede portakal kabuğu görünümü
Meme derisinde tahriş
Tek taraflı meme ucunda akıntı- özellikle kanlı akıntı
Memenin bir kısmında veya tümünde şişlik, memede şekil değişikliği
Meme ya da meme ucu derisinde kızarıklık, kabuklaşma, kalınlaşma
Tanı
Meme kanseri ileri dönemlere gelene kadar belirti vermeyebilir. Meme kanserine erken dönemde tanı konması, tedavinin başarıya ulaşma ve hayatta kalma şansını arttırmaktadır. Erken teşhiste en önemli faktör, kişinin bu konuda bilinçlendirilmesidir. Erken tanı için aşağıdaki yöntemler uygulanmaktadır:
20-40 yaş arası: Ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapılmalıdır. Ayrıca iki yılda bir doktora meme muayenesi için gidilmelidir.
40-69 yaş arası; Ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapılmalı, yılda bir doktora meme muayenesi için gidilmeli ve iki yılda bir mamografi çektirilmelidir.
Kadınlara tarama merkezlerimizde özellikle erken tanı için aşağıdaki yöntemler öğretilmekte ve uygulanmaktadır.
Kendi Kendine Meme Muayenesi (KKMM):
KKMM kadının evinde tek başına rahatlıkla her an uygulayabileceği bir muayene yöntemidir. KKMM’yi etkili bir şekilde yapabilmek için bu konuda eğitim almak ve öğrenilenleri her ay düzenli olarak yapmak gerekmektedir. KKMM eğitimi almak için merkezlerimize başvurulması yeterlidir.
Kadınlar 20 yaşından sonra her ay kendi kendine meme muayenesi yapmalıdır. Bu muayene sırasında ayna karşısına geçilerek her iki memenin görüntüsünün simetrik olup olmadığına bakılır. Meme başı ve derisinde çökme veya çekilme, deride kızarıklık ve ödem varlığı incelenir. Bu muayene ile özellikle deriye ve meme başına yakın tümörler kadının kendisi tarafından erken evrede fark edilebilir. Kendini düzenli olarak muayene eden bir kadın, yeni gelişen bir kitleyi, meme derisi veya meme başındaki çekintiyi veya renk değişikliğini, asimetrik görünümü ayırt edebilir. Kanser şüphesi uyandıran kitleler diğer meme dokusundan daha sert yapıda (ceviz sertliğinde), sınırları net ayırt edilemeyen, hareketi kısıtlı ve genellikle ağrısızdırlar. Memesinde bir kitle veya her zamankinden farklı bir görünüm fark eden kadın, hemen doktoruna başvurmalıdır.
Klinik Meme Muayenesi:
Her ay düzenli ve sürekli yapılacak KKMM’ye ilave olarak, 40 yaşından itibaren yılda bir kez de doktora meme muayenesi için gidilmelidir.
Eğer birinci derece yakınlarında meme kanseri tanısı alan kişi varsa, bu muayeneler, kanser tanısı alan akrabanın tanı aldığı yaştan beş yıl öncesinden başlamalıdır.
Mamografi çekilmesi:
Ülkemizde, Ulusal Kanser Tarama Standartlarına göre 40-69 yaş aralığında; yakınması olmayan kadınlarda meme kanserinin erken tanısı için 2 yılda bir mamografi çekilmesi önerilir.
Meme kanseri tedavisi, özellikle hastalık erken teşhis edildiğinde, %90 veya daha yüksek hayatta kalma olasılıklarına ulaşarak oldukça etkili olabilir.
İlimizde Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezinde (KETEM) ücretsiz olarak mamografi çekilmektedir.
Dr. Hüseyin SARIKAYA
İl Sağlık Müdürü
“ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIR”