1 ARALIK DÜNYA AIDS GÜNÜ
‘’HAYATIN AKIŞINDA HIV ENFEKSİYONU’’
HIV Enfeksiyonu ilk defa ortaya çıktığı 1980’li yıllardan bu yana, tüm dünyada artarak yayılmaya devam etmektedir. Enfeksiyon korunmasız cinsel temas, ortak paylaşılan enjektörlerle damar içi madde kullanımı, enfekte kan transfüzyonu yoluyla veya anneden bebeğe gebelik döneminde, doğum sırasında veya doğum sonrasında emzirmeyle bulaşabilmektedir. Bulaş yolları nedeni ile HIV enfeksiyonu tüm yaş gruplarında görülebilmektedir.
HIV/AIDS vakalarının bildirimleri zorunlu olmakla birlikte, 1994 yılından bireylerin ayırımcılık ve damgalanmaya uğramalarına engel olmak üzere, tanı konulan hastaların bildirimleri isim belirtilmeden kodlu bir şekilde yapılmaktadır.
Dünya genelinde hasta sayısı azalırken Doğu Avrupa ve Orta Asya’da hasta sayısı artmaktadır. Türkiye halen dünyada HIV/AIDS açısından hastalığın az sıklıkta görüldüğü ülkeler arasında yer almaktadır.
Ülkemizde, 1985 yılından 31 Aralık 2021 tarihine kadar doğrulama testi pozitif tespit edilerek bildirilen 30.293 HIV ve 2083 AIDS vakası mevcuttur. Vakaların % 81.2’si erkek, % 18.8’i kadın olup, % 16’si yabancı uyruklu kişilerden oluşmaktadır. Vakaların en fazla görüldüğü yaş grubu 30-34 ve 25-29 yaş grubudur. Bulaş yoluna göre dağılımına bakıldığında vakaların % 45.6’si cinsel yolla bulaşmakta olup, cinsel yolla bulaştığı bildirilen bu vakaların da %68.6’sının bulaşma yolunun heteroseksüel cinsel ilişki olarak bildirilmiştir. Ayrıca, vakaların % 0.97’sinin bulaş yolunun damar içi madde kullanımı yolu ile olduğu bildirilirken, % 53.08’inin bulaş yolunun bilinmediği bildirilmiştir.
HIV enfeksiyonu önlenebilir bir hastalıktır ve korunma önlemleri tedaviden çok daha etkili ve ucuzdur. En sık görülen bulaşma yolunun cinsel temas olması nedeni ile korunma büyük önem taşımaktadır. Tek eşliliğin yanı sıra, riskli cinsel temasta doğru kondom kullanımı, hastalığın cinsel yolla bulaşmasına karşı en güvenli ve basit korunma yollarıdır.
Ülkemizde 1986 yılından bu yana kan ve kan ürünleri ile olan bulaşmaya karşı korunma amacı tüm kan ve kan ürünleri HIV yönünden test edilmektedir. 1987 yılından beri organ ve doku nakilleri öncesinde de gerekli testler yapılmaktadır.
Günümüzde doğru zamanda ilaç tedavisine başlayan HIV pozitifler kaliteli ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilirler. Geç HIV tanısı alan ve AIDS evresinde olan kişiler dahi ilaç tedavisiyle sağlık ve yaşam kalitelerini artırarak yaşamlarını sürdürebilirler. Ülkemizde ilaca erişimde sorun yaşanmamaktadır.
HIV enfeksiyonu, HIV pozitif kişilerle, aynı iş yerinde çalışmak, aynı okulda okumak, aynı ortamda bulunmakla, ortak çatal kaşık kullanmakla, dokunmak, tokalaşmakla, telefon, kitap, defter gibi araçları ortak kullanmakla, ortak duş-banyo alanlarını, havuzları, tuvaletleri ortak kullanmakla böcek ve sinek sokması ile bulaşmaz.
Bakanlığımız, insan haklarını gözeterek ve etik kurallar çerçevesinde, UNAIDS ve Dünya sağlık örgütü tarafından belirlenen uluslararası öneri ve uygulamalar ışığında, konunun tüm paydaşlarını kapsayacak bir bakış açısı ile çalışmalarını işbirliği içinde sürdürmeye devam etmektedir.