COVID-19 SALGININDA DUYGUSAL TÜKENMİŞLİK ve TÜKENMİŞLİKTEN KORUNMA
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 2020 yılı Dünya Ruh Sağlığı Günü teması “Her Zaman ve Her Yerde Herkes İçin Ruh Sağlığı” olarak belirlenmiştir. Bizler de belirlenen bu temadan yola çıkarak sağlık çalışanlarımızın ruh sağlığına odaklanmak istedik.
Aylardır devam eden küresel pandemi süreci en çok sağlık çalışanlarımızın duygudurumlarını olumsuz olarak etkilemiştir. Dünya virüsü kontrol altına almak ve çözüm bulmak için mücadele ederken, yaşanan endişe, korku, izolasyon, kısıtlamalar vb. durumlar belirsizlik ve duygusal sıkıntıları artırmaktadır. Covid-19 salgınının başından itibaren aralıksız bir şekilde çoğu zaman ailelerinden izole olarak bedensel, duygusal ve zihinsel enerji harcayan sağlık çalışanlarımız duygusal tükenmişlik yaşamaktadırlar.
DSÖ tarafından hazırlanan ICD-11 sınıflandırma sisteminde “İş veya işsizlikle ilgili problemler” başlığı altında QD85 kodu ile tanımlanan tükenmişliğin “Duygusal Yorulma, Duyarsızlaşma ve Başarısızlık” olarak ifade edilen 3 boyutu bulunmaktadır.
Çalışma koşullarının getirdiği duygusal yükün her geçen gün biraz daha artmasının bir sonucu olarak sağlık çalışanı bir sabah uyandığında o günü tamamlayabilecek duygusal gücünün kalmadığını hissedebilir. Normal koşullarda hastalarının acıları, endişeleri ve diğer sıkıntılarına karşı duyarlı olan sağlık çalışanının kriz durumlarında, hastaların sıkıntıları ile artık bir insanın taşıyamayacağı kadar yoğun biçimde karşılaşması sonucu hastalarının insani tarafına dair duyarlı olma gücü tükenebilir. Bu durumda kendisini hastalarına karşı duyarsızlaşmış, onların iyiliğini gözetemeyen, onlara kolay öfkelenebilen bir halde bulabilir. Öte yandan yine kriz durumlarında, tedavi desteği yetersiz kaldığında, tedavi yanıtı düştüğünde ve kendisini duyarsız hissettiğinde sağlık çalışanı kendisini başarısız olarak hisseder.
Yorgunluk, uykusuzluk, unutkanlık, dikkat dağınıklığı, bedensel şikayetler, sık hastalanma, kolay sinirlenme, hastalara karşı duyarsızlık ve öz saygının azalması gibi ruhsal tepkiler yavaş ve sinsi bir şekilde ilerleyen tükenmişlik sendromunda en yaygın olarak görülen belirtilerdir. Sıklıkla görülen bu nedenlerin haricinde tükenmişlik sendromunun bireye özgü daha pek çok belirtisi ile de karşılaşmak mümkündür.
Sağlık çalışanlarımızın kendi bedensel ve ruhsal halini gözlemleyebilmesi ve ihtiyaçlarını gözetmesi tükenmişlikten korunma için şarttır. Covid-19 salgınında fedakarca görev alan sağlık çalışanının, kendi ihtiyaçlarını gözetmesinin suçluluk hissine yol açması ise tükenmişlik için ciddi bir risk faktörüdür.
Tükenmişlik çalışanın kendisine zarar veren travmatik bir deneyim olduğu gibi organizasyonun da çalışandan verim alamadığı bir durumdur. Sağlık çalışanının kendini tükenmişlikten koruması aynı zamanda topluma karşı da sorumluluğudur.
Düzenleyen
Sosyal Çalışmacı Ali KARATAŞ
Ruh Sağlığı Birimi